Ordu’da üniversite öğrencisi Ceren Özdemir’in, cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından hunharca katledilmesi, ihmal iddialarını da beraberinde getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Mahmut Tanal, hakkında 12 suç kaydı bulunan, 2005’te işlediği “kasten öldürmeye teşebbüs” ve diğer suçlar nedeniyle toplam 23 yıl 79 ay 148 gün hapis cezası bulunan, yine daha önce açık cezaevinden firar etmiş olan Ceren Özdemir’in katil zanlısı Özgür Arduç’un açık cezaevinde kalmasının, geçiştirilecek bir mesele olmadığını belirterek, “Kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş bu kadar kolay olmamalı. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’ni tekrar masaya yatırmalıyız. Ceren’i hayattan koparan caninin suç dosyası bir hayli kabarık. Buna rağmen caniyi kapalı cezaevinden alıp açık cezaevine koyuyorsunuz. Çıkıp firar ediyor. Tekrar hiçbir şey olmamış gibi açık cezaevinde tutmaya devam ediyorsunuz. Yetmiyor, yurttan ayrılır gibi 1 Aralık’ta yeniden açık cezaevinden firar ediyor. Bu ikinci firar olayında Ceren’i bıçaklayarak öldürüyor. İfadesi dehşet verici satırlar içeriyor. Yakalanmasaydı başkalarını da öldürecekti. Caninin yarı açık cezaevinde tutulmasında, firar olayında, 1 Aralık'tan cinayet saatine kadar dışarıda elini kolunu sallayarak gezmesinde ihmali, kusuru, olanlar da hesap vermelidir” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal
SANKİ ARKASINDA BİRİLERİ VAR
Katil zanlısı Özgür Arduç’un, yarı açık cezaevi süreci konusunda kafasında soru işaretleri olduğunu dile getiren CHP’li Tanal, “Ceren’in katil zanlısı, bu kadar suçtan dolayı yarı açık cezaevine çıkmışsa koşulları uygun değil. Yani bu kadar suçu kabarık olan birisinin yarı açık cezaevine çıkma koşullarının mümkün olmadığı kanaatindeyiz. Burada bunun arkasında bir dayısı var diye düşünüyorum. Sanki arkasında birileri var. Bu kadar suç işleyip yarı açık cezaevine çıkan kaç kişi oldu bugüne kadar, bir emsal göstersinler” ifadelerini kullandı.
DEVLETİN İLGİLİ BİRİMLERİNDE ‘KADIN CİNAYETLERİ 6284 SAYILI YASADAN SONRA ARTTI’ ŞEKLİNDE SUNUMLAR YAPILIYOR
Tanal, kadına yönelik şiddetin hız kesmeden devam ettiği, kadın cinayetlerinin işlendiği bir dönemde, kadınların kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasını talep edenlerden de haberdar olduklarını söyledi.
'İstanbul Sözleşmesi' ismiyle anılan ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un hedef alındığını belirten Tanal, “Kadına ikinci sınıf muamelesi yapanların, siyasetçilerden, yöneticilerden, bürokrasi içinden destek görmesi bizi endişelendiriyor. Devletin ilgili kurumlarında ‘Kadın cinayetlerindeki artışın 2012 yılında çıkan 6284 sayılı Kanun sonrasında da hız kazanarak devam etmesi, yasal düzenlemelerin veya uygulamaların gözden geçirilmesi ihtiyacına işaret etmektedir’ şeklinde sunumlar yapılıyor. Yani ‘kadın cinayetlerinin bu kadar artmasının sebebi, 6284 sayılı yasadır’ demek isteniyor” bilgisini verdi.