Türkiye'nin birçok kentinden Ankara’ya gelen Birleşik Kamu-İş üyesi memur ve memur emeklisi yurttaşlar, 2022 ve 2023 yılında yapılacak maaş zammın belirleneceği görüşmeler öncesi taleplerini dile getirdi.
Milli Kütüphane önünde toplanan memurlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na yürüyerek basın açıklaması yapmak istediler. Polis, yürüyüşe izin vermedi. Yaklaşık 45 dakika süren bekleyiş sırasında, polis ile sendika üyeleri arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.
Polis, daha sonra sendika üyelerinin Gökkuşağı Kamu Pazarı önünde bekleyen diğer sendika üyelerinin yanlarına yürümesine izin verdi. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, taleplerine ilişkin basın açıklaması yaptı.
İTFAİYECİ ELBİSESİ VE KASKI İLE AÇIKLAMA YAPTI
Ülkenin birçok noktasında yaşanan orman yangınları yaşamını yitirenler için saygı duruşu yapan basın açıklamasında Balık, yangın söndürme emekçilerinin sorunlarına dikkat çekmek için itfaiyeci koruyucu elbisesi ve kaskını giydi.
Manavgat, Adana, Mersin, Bodrum, Marmaris'te yangınların sürdüğünü, itfaiyecilerin yaşadıklarını anlayabilmek için koruyucu elbise giydiğini söyleyen Balık, "Yurt, vatan, memleketin her karşıdır. Bugün topraklarımızı koruyanlar, korurken ölürlerse şehit olurlar. Ama ölen itfaiyeci arkadaşlarımız şehit sayılmıyorlar. Onlar ne yapıyorlar, evlerini mi koruyorlar? Vatan topraklarını, ormanlarını koruyorlar. Orman yoksa vatan yok" dedi.
Balık, emniyet müdürünün, "sakın orman yangınlarına girme" dediğini ileri sürerek, şunları söyledi:
"Ben girerim' dedim. O görevini yaptı, ben de görevimi yapacağım. Siz bu ülkede orman yangınlarının konuşulmasını gizlerken; Cumhurbaşkanı, orman yangınları bölgesinin üzerinden uçakla geçerken itfaiye araçları güvenlik gerekçesiyle orman alanlarını gönderilmiş, bekletilirken biz burada ormanlarımızı ve yangını konuşmadan edemeyiz. Bu ülkede her vatandaş, itfaiye aracını gördüğü zaman durmak zorundadır. Cumhurbaşkanı da, bakan da, doktor da olsanız. İtfaiye aracı ve ambulansın geçtiği yerde durmak zorundasınız. Oysaki görüyoruz, itfaiye araçları güvenlik gerekçesiyle konvoya takılıyor. Bunu halka duyurmak bizim görevimiz."
Balık'ın basın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“PARAMIZIN YETTİĞİ BİR ÇAY, SİMİT VARDI: AKP iktidarı ne yapıyor? Uçak filolarıyla gökyüzünde uçarken, yüzlerce araçlık konvoylarla trafik kurallarını alt üst ederek geçerken emekçiler sadece bakıyor. Seçim propagandalarında çay paketlerini halkın üstüne attınız, yetmedi yangınzedelerin üzerine çay paketlerini atıyorsunuz. Emekçiyi çay içmekten de nefret ettireceksiniz. Paramızın yettiği bir çay, simit vardı. Sizin sayenizde artık çay da içmeyeceğiz.
SİZİN NERENİZ AK?: Üzerimdeki kıyafetin ağırlığı yaklaşık 5 kilo, pantolonu ve botu da eklersen 10 kilo. Bu sıcakta 10 kilo yükü taşıyan insanların ücretlerinde iyileştirme yapmazsanız, öldükleri zaman şehit saymazsanız, biz sizin iktidarda, hükümette olduğunuzu nasıl anlayalım? Biz size nasıl iktidar diyelim, ülkeyi yönetiyor diyelim. Ülkenin kaynaklarını itfaiyesine, zabıtasına, hemşiresine, büro çalışanına eşit olarak dağıtmazsanız biz size nasıl adil diyelim. Sonra da kızıyorsunuz ‘AK Parti’ demeyince. AKP demeyin AK Parti deyin. Sizin nereniz ak. Ak bir yeriniz var mı?
AYNI YALANI SÖYLÜYORLAR: O Memur Sen'e ve yandaşı Kamu Sen'e buradan sesleniyorum. Biraz sonra masaya oturacaksınız, madem halka söz verdiniz, 'yüzde 21 alacağız' dediniz, 'sonraki yıl yüzde 17 alacağız' dediniz. Bu görüşme maddeleri sanki bana önceki toplu görüşme masasındaki rakamlarla aynı geliyor. Aynı yalanı söylüyor, tezgahı kuruyorsunuz. Sizden bunun hesabını tek tek sormazsam namerdim. Bunların hesabını halka, kamu çalışanlarına vereceksiniz. Ya söylediğiniz rakamları masada savunun ya olmuyorsa gelin alana birlikte olalım ya da Birleşik Kamu İş Konfederasyonu olarak bunun hesabını sizden soracağız. Burnunuzdan fitil fitil getireceğiz. Kamu çalışanlarının çalıştıkları alanları size dar edeceğiz.
ONLARIN DERDİ SADECE AİDAT TOPLAMAK: Siz gördünüz mü Kamu Sen'i, Memur Sen'i alanlarda? Siz gördünüz mü emekçinin mücadelesini savunduğunu? Onların derdi sadece aidat toplamak ve aidatla yöneticilerini, başkanlarını yüksek maaşlarla rahat ettirmek.
YÜZDE 30: TÜİK gitti, yüzde 17 enflasyon oranı açıkladı. Konfederasyonumuzun yaptığı araştırmaya göre gerçek enflasyon yüzde 35.7'dir. İşte tam da bu noktadan yola çıkarak öncelikle biz masaya oturmadan tüm çalışanların ücretlerine yüzde 30 zam yapılmasını talep ediyoruz. Ancak eşit şartlarda oturulabilir. Yüzde 30 zamla başladığımız zaman sonraki yıllarda da yüzde 15 artı yüzde 15, 2023 yılı için de yüzde 15 artı yüzde 15 ama yüzde 15'e de güven olmaz. İktidar, zaten ekonomiyi batırdı, borç batağındayız. Enflasyon giderek yükseliyor, her ay bir, iki puan artarak devam ediyor. Bu yüzden yüzde 15'in üstüne enflasyon farkını talep ediyoruz.
TÜRKİYE'DE 523 BİN SÖZLEŞMELİ PERSONEL VAR: AKP, iktidara geldiği zaman 2002'de şöyle demişti; 'Sözleşmeli personel kalmayacak. Geçici görev kalmayacak. Asili varken vekaleten görevlendirme mi olur.' Cumhurbaşkanı, 2002'de Kocaeli'nde seçim propagandasında demişti. Bugün Türkiye'de 523 bin sözleşmeli personel var. Sağlık, eğitim, büro alanında, ormanda, tapuda sözleşmeli arkadaşımız var. Oysa sözleşmeli personel niçin alınır? Yapılması zor olan, uzmanlık gerektiren ve belli sürelerde tamamlanacak projeler için sözleşmeli personel alınır. Öğretmenlik, hemşirelik belli sürede bulundurulacak bir meslek mi? Sözleşmeli alıyorsunuz, 65 yaşına kadar kullanıyorsunuz, sonra sözleşmeli emekli ediyorsunuz. Sözleşmeli çalışmaya son verilmeli. Devlet memuru tek statüde olmalı. 4A, 4B, 4C statülerini kabul etmiyoruz."
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, açıklamasında toplu sözleşmeye ilişkin taleplerini ise şöyle sıraladı:
“-Kamu çalışanlarının en azından 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesini sağlayacak bir ücret zammı yapılmasını talep ediyoruz.
-Önceki yıllarda yaşanan kayıpların karşılanabilmesi için kamu çalışanlarının ücretlerine öncelikle yüzde 30 oranında bir zam yapılmalıdır. Bu zamdan sonra 2022 yılının ilk yarısı için yüzde 15, ikinci yarısı için yüzde 15, 2023 yılının ilk yarısı için yüzde 15 ve ikinci yarısı için de yüzde 15 oranında zam yapılmalıdır.
-Üniversite mezunu tüm memurların ek göstergeleri 3600' çıkarılmalı, 6. dereceye inan tüm kamu çalışanlarına ek gösterge verilmelidir.
-Kamu çalışanlarına yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında ikramiye ödenmelidir.
-Gelir vergisi tarifesinden kaynaklanan vergi yükü artışı önlenmelidir. Tüm ücretlerin asgari ücret kadar olan kısmı vergiden istisna edilmelidir.
-Aynı kadro ve unvanlarda çalışanlar arasındaki maaş farklılıkları giderilmeli ve eşit işe eşit ücret ödenmelidir.
-Yıllardır artırılmayan doğum yardımı ödenekleri günün koşullarına göre yeniden belirlenmelidir.
-Anayasa'nın çalışma yaşımı ve çalışanların haklarına ilişkin hükümleri, uluslararası sözleşmelere uygun olarak düzenlenmelidir. Grev hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır.
-Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamuda istisnai olması gereken sözleşmeli personel istihdamının genişletilmesine son verilmelidir.”