CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “2002’den beri iktidarda olan AK Parti yıllardır kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm olarak baktığı için Türkiye’de kentlerimiz maalesef depreme hazırlıklı değil. Böyle bir gerçek ortadayken iktidarın CHP’yi suçlamasının tek nedeni geçmişteki beceriksiz politikalarını örtme çabasıdır” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kentsel dönüşüm konusunda CHP’ye yaptığı eleştirilere ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Akın’ın açıklaması şöyle:
“Deprem Türkiye’nin bir gerçeği. 1999 yılındaki Marmara depreminden beri Türkiye’nin depreme hazırlanması için 10’larca rapor hazırlandı, defalarca Meclis Araştırma Komisyonları kuruldu. 2002’den beri iktidarda olan AK Parti yıllardır kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm olarak baktığı için Türkiye’de kentlerimiz maalesef depreme hazırlıklı değil. Böyle bir gerçek ortadayken iktidarın CHP’yi suçlamasının tek nedeni geçmişteki beceriksiz politikalarını örtme çabasıdır.
“21 YILDA TOPLANAN DEPREM VERGİLERİ NEREDE?”
21 yılda yalnızca toplanan bu tutar ile İstanbul’da depreme dayanıklı kentsel dönüşümde çok büyük bir yol alınabilirdi. Bu tutar ile 1 milyonun üzerinde depreme dayanıklı konut inşaatı gerçekleşebilirdi. 21 yılda toplanan vergiler nerede diye sorduğumuzda kızıyorlar. Asıl halk düşmanlığı deprem vergilerini amacı dışında kullanarak adeta çarçur etmektir. 6 Şubat felaketinin üzerinden 6 ayı aşkın süre geçerken hala çadırlarda kalan vatandaşlarımız var.
“FİKİRTEPE’DE ADETA BİR GARABET YARATILDI”
AK Parti’nin kentsel dönüşüm anlayışının en iyi örneği 2005 yılından bu yana Fikirtepe’de uygulanan sözde dönüşümdür. Yıllar içinde proje defalarca değiştirilirken, vatandaşlar da defalarca mağdur edildi. Fikirtepe’de adeta bir garabet yaratıldı. Sonunda Fikirtepe’de ne eski mahalle sakini kaldı ne de mağduriyetler giderildi.
“DÖNÜŞÜM RANT DEĞİL, İNSAN VE ÇEVRE ODAKLI OLMALI”
Biz kentsel dönüşüme rant odaklı değil, insan ve çevre odaklı bakıyoruz. Esas olan yerinde dönüşümdür. Dönüşüm süreci şeffaf ve adaletli olmalı. Kentsel dönüşümün planlanması, uygulanması ve her aşamasında ilgili meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin, bilim insanlarının ve dönüşüm bölgesinde yaşayan yurttaşların aktif katılımı sağlanmalı, denetim kanalları açık tutulmalıdır. Yaşanabilir Kentsel Dönüşümün deprem, sel, iklim değişikliği ve diğer afet risklerine karşı kentsel dayanıklılığı arttırmanın yanında, konut dışı dönüşümle iyi bir çevrede yaşama anlamına geldiği unutulmamalıdır. Doğaya ve tarihe saygılı bir kentsel dönüşüm hedeflenmelidir. Dezavantajlı gruplar ve engelli yurttaşlar kentsel dönüşüm sürecinde öncelenmelidir. Kentsel dönüşüm, kentin kimliğini ve zaman içinde oluşan toplumsal ilişkileri yok etmemelidir. Kamu yönetimi her aşamada garantör olmalı ve yurttaşlar sadece yönetimle muhatap edilmelidir. Eğitime, sağlığa, kültüre ve spora yönelik yapılardan taviz verilmemelidir.”