AHBAP Derneği, Hatay’da ikinci çadırkenti kuruyor. Depremin ilk gününden itibaren Hatay’da yaptıkları çalışmaları anlatan AHBAP Derneği Yönetim Kurulu üyesi Yasin Meydaneri, “Biz, akşama kadar burayla uğraşıyoruz. Akşam da aracı olmayan vatandaşlara, çadır yükleyip sabaha kadar da onları dağıtıyoruz. Yani 24 saat vardiyalı şekilde gönüllülerimiz çalışıyorlar. Biz, sadece çadır götürmüyoruz, yanına oyuncak da koyuyoruz, gıda koyuyoruz. Sadece kuru çadır değil… Yanında oyuncak araba versek bile oradaki çocuk mutlu oluyor” dedi.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından bölgede yaralar sarılmaya çalışılıyor. Depremin ilk günüden itibaren vatandaşların ihtiyacını karşılayan AHBAP Derneği ise Hatay’ın Odabaşı Mahallesi’nde ikinci çadırkentin kurulumunu yapıyor.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan AHBAP Derneği Yönetim Kurulu üyesi Yasin Meydaneri, “Hatay’da AFAD ile koordineli şekilde bir çadırkentimizi tamamladık. AFAD’a 450 çadır teslim ettik. Milli Eğitim Bakanlığı’yla da beraber çocuk parkı, koordinasyon çadırları kurduk” dedi.
Elektriklerin kesilmesi halinde yedek olarak jeneratör de bulundurduklarını söyleyen Meydaneri, “Bireysel olarak dışarıya da talep var. Çünkü hayvanı olan var, yaşlısı olan var, evini bırakmak istemeyen vatandaşlarımız var. Onlar için de bireysel çadır dağıtımı yapıyoruz. Belli bir listeye göre arıyoruz; sıraya göre, teyitli bir şekilde. Çadırlarını hem dışarıya teslim ediyoruz hem de AFAD ile beraber buraya yerleştiriyoruz” diyerek şunları söyledi:
“AHBAP GÖMLEĞİNİ GİYMEK ÇOK BÜYÜK SORUMLULUK BİZDE”
“Aslında bu farkı biz, bunda değil, bundan önceki afetlerde de yarattık. Elazığ’da olsun, Giresun’daki sel felaketinde olsun, Marmaris yangınlarında olsun… Biz, çok hızlı koordineli olabiliyoruz. AHBAP içerisinde ‘kalifiye gönüllü’ diye bir terim var, yıllar içerisinde AHBAP’ta gönüllü olup sorumluluk sahibi olan. Çünkü bu AHBAP gömleğini giymek çok büyük sorumluluk bizde. Biz de bu AHBAP gömleğini kimseye vermiyoruz. İlk dakikadan itibaren hızlı koordine, hızlı aksiyon… Bu da çevrece görülüyor ve takdir alıyoruz.
“BÜTÜN AFETLERDE BULUNDUM, BURAYI ANLATABİLECEĞİM BİR KELİME BİLE YOK”
İlk gün buraya geldim. Araçlarla intikal ettik. ‘Ne olmuş ne bitmiş’ diye bir ön inceleme yaptık. Gördük ki çok büyük bir deprem var. Sonrasında da Maraş olsun, Gaziantep olsun İskenderun olsun, belli yerlerde depolar kurduk, hemen depoları organize ettik. Arkadaşlarımız orada faal çalışıyorlar. Çadırkent olarak da Hatay’da başladık. Şu an bir konteynerimiz Maraş’ta kuruluyor. İhtiyaca göre sonrasında devam edecek. Bütün afetlerde bulundum. Elazığ’da enkaz gördüm, İzmir’de de ama burayı anlatabileceğim bir kelime bile yok yani.”
“EN BÜYÜK İHTİYAÇ ÇADIR”
Deprem bölgesinde çadır ihtiyacının hâlâ devam ettiğini belirten Meydaneri, “Biz, akşama kadar burayla uğraşıyoruz. Akşam da aracı olmayan vatandaşlara, çadır yükleyip sabaha kadar da onları dağıtıyoruz. Yani 24 saat vardiyalı şekilde gönüllülerimiz çalışıyorlar. Dediğim gibi; en büyük ihtiyaç, çadır ihtiyacı. Biz sadece çadır götürmüyoruz, yanına oyuncak da koyuyoruz, gıda koyuyoruz. Sadece kuru çadır değil… Yanında oyuncak araba versek bile oradaki çocuk mutlu oluyor. Vatandaş bizden çadır talep ediyor ama onu söyleyemiyor belki, çekiniyor. O yüzden onu da yanına koyuyoruz, veriyoruz” diye konuştu.