10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Gar’ında IŞİD terör örgütünün gerçekleştirdiği saldırı sonucu ülke tarihinin en büyük sivil katliamının yaşandığını kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Ülkenin dört bir yanından adalet, özgürlük ve demokrasi taleplerini duyurmak için Ankara’ya gelen 103 insanımız gözü dönmüş IŞID terör örgütü tarafından hunharca katledildi. Aradan 5 yıl geçmesine rağmen yüreklerimizde halen yitirdiğimiz yurttaşlarımızın acısını hissediyor, kaybettiklerimize dair yaşadığımız özlem ve hasret devam ediyor” dedi.
''DEVLETİN SİYASİ, ADLİ VE İDARİ KUSUR VE SORUMLULUĞU ORTADA''
Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi'ne yapılan saldırının göz göre göre geldiğini belirten CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, açıklamasında şunları ifade etti:
"IŞİD'in Ankara başta olmak üzere bazı büyük şehirlerde canlı bomba eylemi yapabileceği yönünde MİT'in ve Emniyet'in elinde istihbaratlar bulunmasına, canlı bombaların gözaltına alınıp serbest bırakılmalarına, ellerini kollarını sallayarak sınırı geçebilmelerine, CHP olarak hazırladığımız Adıyaman Raporu'nda canlı bombaların TC Kimlik numaralarıyla beraber isimlerine yer verilmesine ve ilgili raporun Başbakan ve yetkililere ulaştırılmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmaması, devletin siyasi, adli ve idari birimlerinin kusur ve sorumluluğunun olduğunu şüpheye yer bırakmadan ortaya çıkarmaktadır.”
''İÇİŞLERİ BAKANLIĞI AYLARDIR MÜFETTİŞ RAPORUNU GÖNDERMİYOR''
İçişleri Bakanı geçen ay ‘İŞİD birçok eylem planlıyor’ diyor. Daha önce 3 kez yakalanıp serbest bırakılan İŞİD’in Türkiye Emiri’nin 4. Kez yakalandığını müjdeliyor!. Aynı İçişleri Bakanlığı Ankara Gar Katliamında sorumlu olan polislerle ilgili müfettiş raporunu mahkemeye göndermiyor. Emniyet, istihbarat bu bombacı örgütün Ankara’ya kadar gelmesinde hiç mi rol oynamadı? Ankara giriş çıkışları neden aranmadı, Gar bölgesi neden kontrolsüz bırakıldı? Dahası, katliamın hemen ardından insanlar neden coplandı, neden gaz kullanıldı, yaralanmalar neden arttı? Siyasi iktidarın bu yargılamalar boyunca katliamı aydınlatmak gibi bir derdi olmadığı ortada.
''KATLİAMI ELEŞTİRENLER YARGILANIYOR, EMRİ VEREN İŞİD EMİRİ GEZİYOR''
Saldırının üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, Ankara Gar Katliamı sanıklarının saldırı emrini aldıklarını söylediği IŞİD yöneticisi Ebu Zeynep’in isminin dosyada yer almaması skandaldır. Ankara Gar Katliamı ile ilgili sosyal medyada paylaşım yapanlar yargılanırken, İŞİD emiri olan kişinin isminin dosyada yer almaması hukuk garabeti yaşandığının göstergesidir. Ankara katliamının talimatını verdiği iddia edilen Ebu Zeynep’in yakalanması için daha ne bekleniyor, anlamak mümkün değil.
''103 BARIŞ GÜVERCİNİMİZ İÇİN ADALET ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ''
Katliam davasının her duruşmasında adalet taleplerinin haykırıldığını kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Türkiye tarihinin en kanlı katliamında sadece birkaç kişinin cezalandırılmasıyla adalet gelmez. Biz katliamın tüm sorumlularının cezalandırılmasını istiyoruz. Eli kanlı terör örgütü IŞİD'in bu topraklarda cirit atmasını sağlayanlar, katliam öncesinde istihbarat zafiyeti yaşatanlar, katliam esnasında ve sonrasında skandallarla bilançoyu ağırlaştıranlar mutlaka hesap vermeli, cezalarını çekmelidir. 103 insanın öldüğü bir katliamın siyasi hiçbir sorumlusunun olmaması kabul edilemez.103 barış güvercinimiz için adalet aramaya devam edeceğiz. Katliamda Malatya gençlik kolları yönetiminin neredeyse tamamı ya hayatını kaybetti veya yaralandı… Malatya‘dan 12 barış güvercinlerimizi yitirdik. Kolumuz kanadımız kırıldı.
''ANMA, PANDEMİ BAHANE EDİLEREK ENGELLENEMEZ!''
Olay günü güvenlik önlemi almayan, katliam esnasında ortalıkta görünmeyen emniyet güçlerinin, 10 Ekim’lerde evlatlarını katledildikleri yerde anmak isteyen anne- babalara biber gazıyla, coplarla saldırmasına şahit oluyoruz. Katliamın 5. Yılı anmasında da aynı görüntüler kesinlikle yaşanmamalıdır. Katledilen 103 kişinin anması, pandemi bahane edilerek engellenmemelidir. Mitingler, çay fırlatmalar, 1500 kişilik düğünler, AKP kongreleri devam ederken evlatlarının, yakınlarının anmasına katılmak isteyen acılı ailelere yasak konulması kabul edilemez.Maske- mesafe-hijyen kuralına uyularak 10 Ekim’de Gar önünde anma gerçekleştirilmelidir.