Resmi Gazete’de bugün yayınlanan söz konusu AYM kararına göre, Ankara’da Toprak Mahsulleri Ofisi’nde (TMO) personel olarak çalışan Ömer Y. TMO’da “paralel yapılanmış örgüt” olduğu gerekçesiyle AKP İletişim Merkezi’ne (AKİM) şikayette bulundu, ancak şikayetinin duyulmasının ardından kurumunda çalışan şube müdürü ve yardımcısı tarafından kendisine ve nişanlısına ‘mobbing’ uygulandığını iddia etti. Ömer Y. bunun üzerine 17.7.2014 tarihinde BİMER’e başvurdu.
AK PARTİYE OY VERDİM
Ömer Y. BİMER başvurusunda, “Ben şikayetimi vatanıma verdiğim değerden ötürü, Başbakan’ımızın çağrısı doğrultusunda yaptım. Yani bu gözü dönmüş mahluklar başımızdan ne zaman indirilecekler. Biz oyumuzu Ak Partiye verdik bu hainlerin temizlenmesi için, ama üzerinden aylar geçti hala yerindeler” ifadelerine yer verdi.
ŞİKAYETİMİN ARDINDAN MÜDÜRLERİM CEPHE ALDI
Şikayet üzerine 9 Eylül 2014 tarihinde idari soruşturma başlatıldı, ancak Ömer Y., müfettişe verdiği ifade de AKİM’E resmi olarak başvuruda bulunmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Buradaki amacım kişileri şikayet etmek değil, sadece tavsiye almaktı. Kurum içerisinde çalışma ortamında yaşanan bazı kişisel olaylara çok sinirlendim bir anda düşünmeden BİMER’e bizzat yazdığım dilekçede üstünde durduğum paralel örgüt konusu ile paralelciler korkusu ile tamamıyla eşimi ve kendimi güvence altına almak amacıyla kurmuş olduğum cümlelerdir…. AKİM’e doğrudan şikâyet etmeme rağmen bu konunun iş yerinde müdürlerim M.C. ve G.Ö. tarafından duyulmuş olabileceğini düşündüğümden bu kişilerin bana cephe aldıkları ve baskı yaptıkları kanısındayım.”
İDARE MAHKEMESİ CEZAYI İPTAL ETTİ
TMO müfettişinin 14 Ekim 2014 tarihinde düzenlediği soruşturma raporuyla Ömer Y.’ye, “kendisine kasıtlı ve sistematik bir baskı uygulanmadığı için mobbing tanımının oluşmadığı… şikayet konusu iddiaların işyeri huzur ve uyumun olumsuz etkilediği” gerekçesiyle kınama cezası verilmesi önerildi. Bu ceza 27 Ekim 2014 tarihinde kesinleşti.
BÖLGE İDARE “KINAMA” CEZASINI ONAYLADI
Ömer Y. bu kez kınama cezasının Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’na aykırı olduğu ve şikayet hakkının engellendiğini belirterek Ankara 14. İdare Mahkemesi’nde açtığı davayı kazandı. TMO’nun bu karara itiraz etmesi üzerine konu bu kez Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi’nin gündeme taşındı. İtirazı görüşen Bölge İdare Mahkemesi, yerel mahkeme kararını bozarken; Ömer Y.’nin ifadeleriyle kurum çalışanlarını zan altında bıraktığı, bu tutum ve davranışı ile işyeri huzur ve uyumunu olumsuz etkilediği” gerekçesiyle verilen kınama cezasının yasaya uygun olduğunu bildirdi.
AYM “DAYANAKTAN YOKSUN” DEDİ BAŞVURUYU REDDETTİ
İç hukuk yolların tüketen Ömer Y. 12.7.2017 tarihinde AYM’ye bireysel başvuru yaparak; “dilekçe hakkı ve hak arama özgürlüğünün engellendiğini, kanun önünde eşitlik ve ifade özgürlüğünün yok sayıldığını” öne sürdü. Anayasa Mahkemesi ise 29 Eylül 2020 tarihinde oybirliğiyle aldığı kararla “açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle” başvuruyu reddetti. AYM’nin ret gerekçesi şöyle:
“Somut olayda sebebi ne olursa olsun başvurucu amirleri ile olan kişisel meselelerini görevine yansıtmış, kamu hizmetinin düzgün bir şekilde işlemesi görevi olduğu işyeri ve huzur uyumunu olumsuz etkileyecek şekilde amirleri hakkında doğru olmayan ağır isnatlarda bulunmuştur. Bu durumda devletin kamu hizmetinde çalışan bir kamu görevlisi olan başvurucunun söz ve fiilleri ödev ve sorumluluklarına açık bir aykırılık oluşturmaktadır.”
(Anka)