Gerçek Muhabir

Özcan: Ne darbe ne de Başkanlık

GENEL

Özcan: Ne darbe ne de Başkanlık

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özcan, yaptığı yazılı açıklamada 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimini kınadı. Özcan'ın açıklaması şöyle: "15 Haziran günü, halkın üzerine tanklarını süren, milli egemenliğimizin kalbi olan Türkiye Büyük Milet Meclisi'ne F-16'larla bomba yağdıran, devletin, dolayısıyla halkın kaynakları ile halka karşı bir darbe girişimi gerçekleşmiştir. Darbenin ister sivil, ister askeri olsun, her türlüsüne karşıyız. En kötü işleyen demokrasi bile darbe yönetiminden iyidir. O nedenle; Cumhuriyet Halk Partisi olarak darbe girişiminin ilk anlarından itibaren net bir duruş sergiledik. Bizler, darbenin her türlüsüne karşı olduğumuz gibi terörün de, provokasyonların da her türlüsüne karşıyız. Bu darbe girişiminini gerçekleştiren cuntacı grup ne kadar suçlu ise, karışık ortamı fırsat bilen, provokasyon yapan, kendi ceza yargısını sokakta uygulamaya kalkarak yasa dışı işlere kalkışanlar da bir o kadar suçludur. Adalet mülkün temeli olduğuna göre, devlet, hukukla var olur. Hukukun ortadan kalktığı bir ortamda devlet de ortadan kalkar. Buna asla müsade edemeyiz. Toplumu kutuplaştıran, geren ve zaman zaman saldırganlaştıran, inanç ve kimlik üzerinden yürütülen siyasetin ülkeyi getirdiği hal ortadadır. Darbeye net tavır almak önemlidir. Toplumun da bu konuda büyük bir birlik içinde tavır alması sevindiricidir. Ancak, bir o kadar önemli olan, bu darbe girişimi nasıl yapıldı ve bugünlere nasıl gelindi sorularının yanıtlanabilmesi ve hatalardan ders çıkarılmasıdır. Şu bir gerçektir ki; bir süredir devlet yönetiminde yaşanan tutarsızlıklar ve haksızlıklar, darbeci cuntacıların önünü açmıştır. Şayet devlet yönetimi olması gerektiği gibi liyakat ilkesi ile yönetilmiş olsa idi belki de Türkiye Cumhuriyeti böylesi bir tehlikeyi ve büyük acıları hiç yaşamayacaktı. Çok net bir şey var ki, iktidara yakın oldukları, yandaş oldukları düşünülerek orduda önleri açılan ve haketmedikleri halde yükseltilen kişiler bu darbe girişimini yapmışlardır. Eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsak ve Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ise devlet mekanizması içerisinde senin benim adamım diye bir bakış açısı olamaz. İnanca ve kimliğe dayalı bir yönetim anlayışı içerisinde olanların ülkemize verdiği zararlar gözler önüne serilmiştir. Böylesi davranışlarda bulunan bürokratların zamanında bağımsız yargı önüne çıkarılması gerekirdi. Ancak, hepsinden önce bağımsız bir yargıya ihtiyaç vardır. Bu darbe girişimini kuşkusuz bir cunta ekibi gerçekleştirmiştir. Ancak, ülkemizin bu darbe girişiminin oluşabileceği koşullara gelmesi, devletin liyakat ilkesiyle yönetilmemesindan kaynaklanmıştır. Eğer ülke çıkarlarımız her şeyin üzerinde tutulmuş olsa idi bu tablo yaşanmazdı. Ülke çıkarlarımız yerine, devlet yönetimi cemaatin emrindeki bürokratlara teslim edilirse, böylesi darbe girişimleriyle karşı karşıya kalırız. Bir diğer konu da; süreç içerisinde medya önemini bir kez daha kanıtlamıştır. Darbe girişimi gecesi medya, toplumu bilgilendirme görevini yerine getirmiştir. Toplum sağlıklı bilgilendirildiği için olay hızlıca anlaşılmış ve toplumsal direnç olaşabilmiştir. Ülkeyi yönetenlerin bundan ders çıkarması gerekir. Her tür baskıya rağmen tarafsız kalmaya çalışan medya önemli bir görev üstlendi ve 4. güç olarak devreye girdi. Bu durumdan ders çıkarılmalı ve artık havuzdan beslenen medya organlarının ülkemize zarar verdiği anlaşılmalı ve medya özgür bırakılmalıdır. Şimdi demokrasinin gerçek ve eksiksiz bir halini ülkemize getirme zamanıdır. Bu halk, darbe ile totaliter bir yönetim arasında seçim yapmak zorunda değildir. Unutulmamalı ki, ülkeyi bu darbe ortamına bir süredir gittikçe baskıcı hale gelen ve başkanlık planları yapan yönetim getirmiştir. Ancak, ülkeyi bu darbeden, demokrasinin önemli kurumlarının net tavrı ve halkımızın demokrasiye sahip çıkması kurtarmıştır. Eksik ve aksayan bir yapıyla da olsa demokrasi kültürü ülkemizin emniyet unsurudur. Şimdi, egemenliğimizin tezahürü olan Türkiye Büyük Millet Meclisimizi güçlendirme zamanıdır. Şimdi, eksiksiz, aksamasız tam bağımsız, hukuka yürekten bağlı bir yönetim anlayışını getirme zamanıdır.
Şimdi, gerçek bir demokrasiyi sağlama zamanıdır. Şimdi, birlik ve bütünlük zamanıdır. "
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.