Yazısında "Bağımsız karar alabilecek bir bürokratik veya kurumsal yapı kaldı mı?" diyen Muratoğlu şu ifadeleri kullandı:
"İstatistik Kurumu (TÜİK) neredeyse Türkiye'nin en güvenilmez oluşumu… Ha Merkez Bankası ha Merkez Büfe…Kurum tamamen parti politikası uygulayıcısı…
Kamu bankalarının yönetim kurulları komple partinin kredi kolları… Yandaş şirketlere verilen zararına krediler ile tarihlerinin en ağır zararı ile karşı karşıya kaldı.
Tüm bu kurumlara karşı güven kaybolunca şaha kalkacağımız yönündeki verilen vaatlerde tek şaha kalkan dolar oldu."
Doların 3 yıl içindeki yükselişine işaret eden Muratoğlu şöyle yazdı:
"Biraz daha başa dönersek, 2 Ocak 2018'de 1 Amerikan Doları'nın Türk Lirası karşılığı 3.76 liraydı… O günden bugüne yüzde 130 kazandırdı!
Burada esas soru; 'Dolar mı değer kazanıyor yoksa Türk Lirası mı değer kaybediyor?' olmalı… Demek ki; Sorun bunların hiçbiri değildi! Türkiye tamamen sistemsel açmaza girmişti…
İşlerin eskiye dönmeyeceği aşikar… Cin şişeden çıktı. Peki, bunu kim yaptı?
Takım oyunu falan diyor ama işin enteresan tarafı 19 yıldır ülkenin yönetim takımında olan bir kişi haricinde herkes değişti… Yine ekonomi düzelmedi. Daha da kötüye gitti.
Herkes yolcu oldu, bir kişi hancıkaldı. Acaba problemin kaynağı o olabilir mi? Yüksek enflasyonla mücadele için ne yapılması gerektiğini buldum sanki…"
Yazının tamamı için tıklayın