Erdal SAĞLAM
Geçtiğimiz haftaki faiz toplantısından sonra, artık faiz indirimlerinin başlayacağına ilişkin kanı güçlendi. Merkez Bankası faiz indirimine hazırlandığının işaretini verirken, ekonominin rahatlaması ve yeniden büyümeye geçmesi için ise epey süre geçmesi gerekecek.
Geçen haftaki toplantı sonrası yaptığı açıklamada, enflasyonla mücadele açısından önemli iyileşmeleri gördüğünü kaydeden Merkez Bankası’nın bu iyimser tavrı, piyasalar tarafından “Aralık ayı toplantısında faiz indirimine başlayacağı”nın işareti olarak algılandı. Daha önce yeni yılda faiz indirimi bekleyen yabancı bankalar da, bu açıklamadan sonra, indirimin artık başlayacağına ilişkin tahmin yapmaya başladılar.
Aralık’ta indirimin başlayacağı ancak indirim oranının Kasım ayı enflasyon veriler ile toplantı tarihine kadar geçecek sürede gelecek verilere bağlı olacağı tahmin ediliyor. Merkez Bankası yılın son toplantısını 26 Aralık tarihinde yapacak. Bu tarihe kadar faiz indiriminde etkili olacak, Aralık ayı fiyat gelişmeleri için ilk verilerin geleceği ve asgari ücrete yılbaşında yapılacak zam konusunda yaklaşık bir rakamın ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. Merkez Bankası’nın bu gelişmelere bakarak faiz indirim oranı için son kararını vermesi bekleniyor.
Peki, faiz indirimlerine başlanması, büyük kısmı borçlu olan geniş halk kesimleri ile başta KOBİ’ler olmak üzere, finansman sıkıntısı yaşayan özel sektör tarafından, yeni yıla umutla girilmesini sağlayacak mı? Faizde indirimlerin başlaması rahatlama açısından psikolojik bir etki yaratabilir. Ancak enflasyonla mücadele için sıkı para politikasının uzun süre daha devam etmesi gerekeceği de açık. O nedenle böyle bir umut belirse bile, yıl içinde bu umutların kararma ihtimali yüksek.
Çünkü enflasyonla mücadelede henüz istenilen ölçüde başarı sağlanabilmiş değil. Bu yılın yüzde 45 civarında bir enflasyonla bitirilmesi beklenirken, önümüzdeki yıla ilişkin hedefler ise hala düşük oranlar değil. Merkez Bankası 2025 yıl sonu için enflasyon hedefini yüzde 21’e çıkarırken, yüzde 26’ya inmesinin de hata payı içinde kabul edileceğini ilan etti. Bu oranlar düşük değil ama bu oranlara inmek için bile sıkı para politikasının, 2025’de büyük ölçüde devamı gerekecek.
Merkez Bankası Başkanı sanayicilere konuşacak
Bu arada halkın 2025’e umutlu girebilmesi için, faiz indiriminden çok, yılbaşında yapılacak asgari ücret, işçi-memur ve emeklilerine yapılacak zam oranlarının önemli olacağı kesin. İşte enflasyonla mücadelede hala sıkı durulması gerektiği için, yılbaşı zamlarının tatmin edecek rakamlara yükselmesi çok güç görülüyor. En çok yüzde 30 civarında yapılacak zam oranlarının, yoksullaşan emekli ve işçi kesiminin satın alma gücünü artırmaya yetmeyeceği kesin.
İnmesine rağmen, finansman sıkıntısı çeken KOBİ’lerin rahatlıkla finansmana erişimini sağlayacak faiz oranlarına ulaşılması da, daha epey uzun süre alacak. İç talebin daralmaya devam edeceği, dış talepte sorunlar beklenen bir yılda, KOBİ’lerin kullandığı kredinin yüzde 70’lerden yüzde 50-60’lara inmesi, kullanan açısından hala yüksek oranlar olarak kalacak. İşlerin azalacağı hesaba katıldığında, bu oranlarla alınacak kredilerin geri ödeme riskinin büyük olacağı da kesin.
İşte bu nedenle faizleri indirseler bile, bankaların bilançoları iyi olmayan şirketlere kredi vermeleri hala güç olacak. Yani ne kadar faiz indirimi başlasa da KOBİ’ler için durumun, gelecek yıl rahatlamayacağı açıkça gözüküyor. Büyük özel sektör şirketleri ise, zaten ucuz kalan döviz kredileri alıp kendi finansmanlarını rahatlıkla sağlayabiliyor. Onlar için döviz kredileri hala cazip olacak. Çünkü enflasyonla mücadelede belirlenen hedeflere ulaşmak için hala kurların fazla artmaması, TL’nin değerlenmeye devam etmesi kaçınılmaz görülüyor. Bu da özellikle ihracatçılar açısından işlerin zor olacağının bir göstergesi sayılabilir.
Beklentiler böyle ama Merkez Bankası’nın faiz indirimleri ve bundan sonrasına ilişkin yol haritasının biraz daha belirginleşmesi gerekiyor. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın önümüzdeki hafta İstanbul Sanayi Odası’nda bir konuşması olacak ve sanayicilerin sorularını yanıtlayacak. Her şeyden önce Merkez Bankası’nın eksik kalan iletişimini güçlendirmesi açısından, bu önemli bir adım olacak. Yanısıra, Merkez Bankası’nın planları hakkında, bu toplantı sayesinde, daha somut bilgiler de elde edebileceğiz.
Özetle, yaklaşık 10 ay sonra faiz indirimlerine artık başlandığını göreceğiz. Buna rağmen işlerin hala zor olduğu, geniş toplumsal kesimler açısından, rahatlama adına, 2025 yılında önemli kazanımlar elde edilemeyeceği de çok açık gözüküyor. Ekonomide yapılan vahim hatalar ve yüzde 85’lere kadar çıkarılan enflasyonla mücadelenin, birkaç yıl daha sürmesinin gerektiği çok açık. Birkaç yıl da siyasi otoritenin kararlı tutumunun sürmesi halinde geçerli. Bu konuda da bir güven bulunmuyor.