Balbay, TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde ”Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı et ve et ürünlerinin, süt ve süt ürünlerinin, bitkisel yağların, bal, kahve, çikolata gibi pek çok ürünün taklit ve tağşiş yapılarak kamuoyuna sürüldüğünü duyurdu. Duyurmak tek başına yeterli değil. Bakanlık tespitlerine göre laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan firma ve ürünleri hakkında hangi işlemler yaptığını da açıklamalı. Köftede domuz eti, sütte nişasta, çikolatada ilaç var da sizde vicdan yok mu” diye sordu. İnsan sağlığının her şeyin üstünde olduğunu söyleyen Balbay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temel gıdalarımızın hemen hepsinde bir uygunsuzluk, bir taklit ve katkı maddesi olduğunu öğreniyoruz. Bu ürünleri üreten firma ve markalar belli. Bu ürünlerden ne kadar üretildiği, hangi ilimizde ne kadar bulunduğu, raf miktarı mutlaka açıklanmalı. Ve derhal bakanlık bu ürünleri toplatmalı. Basılmamış kitabı toplatan hükümet, zehirli gıdaları toplatmaktan aciz mi?”
Bakanlığın, “köftede domuz eti, kanatlı eti, sakatat, baş eti tespit edildiğini, sütte ve süt ürünlerinde bitkisel yağ ve nişasta tespit edildiğini, bal, kahve, çikolatada ilaç etken maddesi bulunduğu” tespitlerini hatırlatan Balbay, “bu ürünleri tüketen, tüketmeye devam eden milyonlarca insanımız var. Yetişkinlerin yanı sıra, çocuk, hasta ve yaşlı insanlarımız da olabilir. Beklenmedik bir salgın ya da başkaca bir sağlık sorunu baş gösterdiğinde hükümet ne yapacak. Gıda Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının bu konuda bir değerlendirmesi var mı? İhtiyaç olduğunda acaba hangi acil eylem planını uygulayacak?” diye sordu.
Türkiye’de atanamayan öğretmen gerçeğinin yanı sıra atanamayan mühendis sorunu olduğunu da vurgulayan Balbay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakanlık ülkemiz genelinde tarladan sofraya denetimleri hangi mevcutla yapıyor. Ziraat, Gıda ve Su Ürünleri Mühendisi ile Veteriner Hekim kaç kişi görev yapmakta. Bu mevcudu yeterli mi görüyor. 2017 yılı için bu meslek gruplarından alımlarla gıda denetimini güçlendirecek mi?”
Bakanlık tarafından ürünlerin hangi aşamada kontrol edildiğini, ilgili firma ve yetkililerine hangi cezai işlemlerin yapıldığının açıklanmasını isteyen Balbay şu sorularına yanıt istedi:
Bakanlık tespitlerine göre laboratuvar sonuçları olumsuz bulunan firma ve ürünleri hakkında hangi cezai işlemler gerçekleştirilmiştir? Unvanı adresi verilen firmaların ürettikleri ve pazarladıkları ürünler raflardan toplatılmış mıdır? Taklit ve tağşiş yapıldığı bilinen ve raflarda bulunan ürün miktarı nedir? Taklit ve tağşiş yapılarak üretilen gıda maddelerini tüketen vatandaşlarımızı hangi sağlık sorunları beklemektedir? Sağlık Bakanlığı ile bu konuda bir durum tespitiniz oldu mu, ihtiyaç olduğunda acil eylem planınız var mı? Nedir? Ürünlerin üretim aşamasında denetlenmesi söz konusu değil midir? Ürünlerin taklit ve tağşiş edildiği bakanlıkça hangi aşamada tespit edilmektedir? Türkiye genelinde tarladan sofraya kadar gıda güvenliği zincirinde yer alan kaç işletme mevcuttur? Bu işletmelerin tamamı denetlenmekte midir? Yılda kaç işletme denetlenmekte, sonuçları nedir? Gıda güvenliği denetimi için merkez ve taşra teşkilatında kaç personel görev yapmaktadır? Denetimler için Gıda Mühendisi, Ziraat Mühendisi, Veteriner Hekim ve Su ürünleri Mühendisi mevcudunuz yeterli mi? Yeterli değil ise 2017 yılı için mühendislikler açısından ayrı ayrı personel alımı yapmayı düşünüyor musunuz? Sayıları ne olacaktır? Tüketicilerimizin daha sağlıklı gıdaya ulaşması için Bakanlık olarak taklit ve tağşiş yapan firmalara yönelik caydırıcı hangi önlemleri alacaksınız?