CHP Edirne Milletvekili Doç.Dr. Okan Gaytancıoğlu'nun 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama mesajı:
Ülkemizin geleceğini şekillendiren, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giderek fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştiren fedakar öğretmenlerimiz; bu yılda bir çok sorunla karşı karşıya oldukları bir 24 Kasım’ı daha yaşıyorlar...
Bu anlamlı günde öğretmen diploması almış ancak atanamamış binlerce öğretmenimizi, yandaş sendikaya üye olma baskılarına rağmen, gericileşen, ticarileşen ve siyasi etkilerden arındırılamayan bir sisteme direnen ve halen dimdik ayakta duran tüm öğretmenlerimizi sevgiyle selamlıyor, öğretmenler Günlerini kutluyorum.
Maalesef bugün Milli Eğitim sistemine öğretmenlerimizi kendi aralarında sınavlara sokarak, Başöğretmen, uzman öğretmen, sözleşmeli öğretmen şeklinde kategorize etmeye çalışan bir zihniyet tarafından yön verilmektedir. Bu zihniyet öncelikle bilmelidir ki Türk Ulusunun bir tek Başöğretmeni vardır o da Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Bugün 3600 göstergeyi hak etmiş olmalarına rağmen 3600 ek gösterge verilmeyen öğretmenlerimiz hak ettikleri değeri görememenin üzüntüsünü yaşarken bir yanda da atanamayan, ders veren değil de KPSS nedeniyle dershanelerde ders gören öğretmenlerimiz umutla atanacağı günü beklemektedir.
Tüm bunların yanında ne yazık ki ülkemizde hakkını arayan, meydanlara çıkan öğretmenlerimize de polis copu reva görülmekte, Doğu ve Güneydoğu illerimizde can güvenliği sağlanamayan öğretmenlerimiz bin bir sıkıntı içerisinde çalışmakta, KHK'lar ile haksız yere işinden edilen ve mağdur olan öğretmenlerimiz ise bir an önce mağduriyetlerinin giderileceği günü beklemektedir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer unsurlarıdır’ dediği Değerli Öğretmenlerimizin ülkemizde hak ettiği değeri gördükleri ve mutlu oldukları nice 24 Kasımları yaşamaları dileğiyle, tüm öğretmenlerimiz ile atanamayan ve emekli öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günlerini kutluyor ve Türk Ulusunun Başöğretmeni Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla, sevgiyle ve özlemle anıyorum.
------------
CHP BARTIN MİLLETVEKİLİ M.RIZA YALÇINKAYA’NIN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI:
Yurdumuzun her köşesinde, en zor şartlarda görevlerini büyük bir özveriyle devam ettiren öğretmenlerimiz her türlü övgü ve takdire layıktır. Hepimiz, bizleri bu günlere getiren öğretmenlerimize gönül dolusu şükran ve minnet borçluyuz. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, “Eğitim, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder” sözleriyle eğitime verdiği önemi göstermiştir. Yine Büyük Önder’e; “Cumhurbaşkanı olmasaydınız, ne olmak isterdiniz?” sorusu yöneltildiğinde; “Milli Eğitim Bakanı olarak eğitim davasına hizmet etmek isterdim” cevabını vermesi, O’nun eğitimin, millet hayatındaki olması gereken yeri ve önemine ne kadar büyük değer verdiğinin bir diğer göstergesi olmuştur. Bugün aydınlanma devrimlerinin yılmaz savunucusu, Cumhuriyetimizin ışığı öğrencilerimizi yetiştirecek olan öğretmenlerimiz, kendisini daha da yetkinleştirip güçlendirecek, toplumda saygınlığını sürdürecek olanaklardan ve mesleki haklarından ne yazık ki yoksundur. Öğretmenlerimizin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, son 14 yılda ciddi şekilde gerilemiştir. Eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, Öğretim Birliği ilkesiyle bağdaşmayan uygulamalar, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama gayreti, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilerek laik ve bilimsel yapısının yok edilmek istenmesi gibi temel sorunlar, öğretmenlerimizin yaşadığı sıkıntıları daha da derinleştirmiştir. Çağdaş, ilerici, Atatürk aydınlığını rehber edinen öğretmenlerimizin ve yöneticilerimizin eğitim sisteminden tasfiyesi de son dönemde hızlanmıştır. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, geleceğimize kendini adayan, çağdaşlığı, bilimi kendilerine rehber edinen gerçek yurtsever öğretmenlerimizin katkıları ve onların yetiştirecekleri özgür düşünceli, donanımlı ve nitelikli çocuklarımız ile Başöğretmenimiz’in bizlere gösterdiği “muasır medeniyet” hedefine hep birlikte yürüyeceğiz. Bu düşüncelerle, Millet Mektepleri’nin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği 24 Kasım’da, Başöğretmenimizin yolunda fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme sorumluluğu ve bilinciyle hareket eden tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü yürekten kutluyor, aramızdan ayrılan tüm öğretmenlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen'in 24 Kasım Mesajı: EĞİTİM DİNSELLEŞTİRİLİRKEN, EĞİTİMCİLER FAKİRLEŞTİRİLDİ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ YIPRATILDI 30 BİN EĞİTİMCİ GÖREVDEN İHRAÇ EDİLDİ “Atatürk’e başöğretmen unvanı verilişinin 88’inci ve 24 Kasım’ın Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başlanmasının 35’nci yılında tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyorum. Öğretmenlerimiz; bir 24 Kasıma daha tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi, ekonomik ve maddi zorlukların yanı sıra, özlük hakları, atama, tayin gibi temel sorunlarla girmektedirler. Bugün eğitim emekçilerimiz; ücretlerinin yetersizliğinden ve eğitimin kalitesizleşmesinden yakınırken yıllardır, atama-tayin ve özlük haklarında yaşadıkları eksiklik ve sorunlar ile giderek fakirleşmiş, öğretmenlik mesleği yanında ikinci bir iş yapmak zorunda bırakılmışlardır. Bu durum, öğretmenliğin mesleki statüsünün giderek azalmasına ve yıpranmasına da neden olmaktadır. GEÇİNEMİYORLAR Eğitim İş Sendikası’nın 43 ilde öğretmenlerle yaptığı son araştırmaya göre öğretmenlerin yüzde 83’ü gelirlerinin, yüzde 86’sı eğitim öğretim hazırlık ödeneğinin, yüzde 89’u ek ders ücretlerinin yetersizliğinden şikayet ederken, yüzde 85’i kazandığı para ile çocuklarının kılık kıyafet ihtiyacını, yüzde 87’si eğitim ihtiyaçlarını yüzde 82’si ise gıda ihtiyaçlarını bile tam olarak karşılayamadıklarını belirtmektedirler. Öğretmenlerin yine yüzde 50’si görevden alınma korkusu yaşarken, yine yüzde 50’si yeni bir iş bulursa öğretmenliği bırakmayı düşünmektedir. ÖZGÜR DÜŞÜNCENİN YERİNİ BİAT ALDI Öğretmenlerimizin içinde bulunduğu bu vahim tablonun müsebbibi olan AKP hükümetleri; eğitim sistemimizi de köklü değişiklerle, çağdaşlıktan demokratik özünden uzaklaştırıp, gerici, baskıcı, insanları ayrıştıran bir yapıya büründürdü. Biatı empoze edip demokrasiyi, özgür düşünceyi değil, itaati ön plana çıkarttı. Yıllardır eğitimde yaşanan dinselleştirme karşısında, laik-bilimsel eğitimi savunan, eğitimde yaşanan ticarileştirmeye karşı herkes için eşit ve parasız eğitim için mücadele eden başta eğitim emekçilerimiz olmak üzere bu düşünceye mensup muhalif herkesin ve her kesimin, iktidar ve yandaşlarının hedefinde olduğu bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Yaşadıkları kronikleşmiş sorunları yetmezmiş gibi çeşitli bahanelerle tek suçları sendikal faaliyette bulunmak olan eğitim emekçileri bile işinde edilmiştir. Haksız ve hukuksuz OHAL uygulamalarıyla bugüne kadar 30 bin öğretmen görevinden ihraç edilmiş, 6 binin üzerinde öğretmen açığa alınmıştır. Ve yüzlercesi sürgün edilmiştir. DEMOKRATİK LAİK EĞİTİM SİSTEMİ Eğitim sistemimizin içinde bulunduğu buhrandan çıkarmanın tek yolu Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi demokratik laik eğitim ve öğretim sistemini öngören bir ruhun tekrar hayata geçirilmesidir. Bu ise topyekun iktidarın ve beraberindeki anlayışının değiştirilmesi ile sağlanabilir. Bu değişim ise bu ülkenin geleceği için bir zorunluluktur. Düşünen, düşündüğünü ifade eden istemediği okula gitmek zorunda bırakılmayan, iyi bir eğitimi, gelir durumuna göre fark gözetmeden herkesin eşitçe yararlanabileceği, bilim dünyası ve üniversitelerin baskı altına alınmadığı, ülke ve gençlerinin sorunlarını kavrayan ve çözüm üretilmesini sağlayan bir eğitimci kuşağının yetişmesine büyük bir ihtiyaç vardır. Çünkü ancak çağdaş değerleri yaşama geçirecek zihniyete ve siyasete sahip olabilirsek özgürlükçü demokratik bir topluma kavuşabiliriz. Bu duygularla; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ile aydınlık geleceğimiz için yaşamlarını kaybeden tüm öğretmenlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyor, kutsal ve onurlu bir meslek icra eden, geleceğimizi inşa eden tüm saygıdeğer öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir kez daha kutluyorum.” CHP Eskişehir milletvekili Gaye Usluer'in 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı: "Öğretmenleri huzursuz ederek geleceği huzursuz ediyorsunuz" CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer 24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin AKP hükümeti tarafından getirildiği noktanın içler acısı olduğunu söyleyen Usluer, " Bu güzel günü keşke keyifle kutlayabilseydik" dedi. Mecliste Milli Eğitim Komisyonunda CHP'nin sözcüsü olan Usluer, vekil olduğu günden itibaren öğretmenlerin sorunları olduğunu ve her gün halinden yakınan öğretmenlerin telefonla, elektronik postayla ve bizzat meclise gelerek kendilerine ulaştığını ifade etti. Kendi vekilliğinden önce de eğitimde bir türlü dikiş tutturulamadığını, AKP hükümetleri süresince değişen her bakanın kendine göre bir sistem getirmeye çalıştığını söyleyen Usluer, bütün bu değişikliklerin ceremesini de öğretmen ve öğrencilerin çektiğini dile getirdi. HAKSIZLIĞIN UCU BUCAĞI YOK Usluer, "Böyle kutsal bir mesleğin geldiği noktayı görünce üzülüyor insan. Biz o insanlara çocuklarımızı emanet ediyoruz. Onların itibarını zedeleyenler bilsin ki bu ülkenin öğretmenleri yalnız değildir! Binlerce Eğitim-Sen'li öğretmen yok yere görevinden alındılar, ihraç edildiler. FETÖ ile mücadele adı altında cadı avına dönüşen bir sürece girdik ve bu süreçte en çok zararı öğretmenlerimiz gördü. Haksızlıkların ucu bucağı yok! Siz bu toplumun geleceğini inşa eden insanları huzursuz ederseniz bütün geleceğinizi huzursuz edersiniz. Biz CHP olarak öğretmenlerimizin yanındayız. Her şeye rağmen öğretmenlerimizin gününü kutluyorum. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI: Öğretmenlik mesleği, gelecek nesillerimizi insanlığa yararlı iyi birey olarak yetiştirmek için, sabır ve hoşgörü kavramları üzerine kurulu saygın ve zor bir meslektir. Ülkemizde öğretmene ve öğretmenlik mesleğine verilen değer, ne yazık ki öğretmenlerimizin hak ettiği noktada değildir. Bir tarafta öğretmensiz okullar, diğer tarafta ataması yapılmayan öğretmenlerin dramı ve eğitim seviyemizin uluslararası alanda sınıfta kalması sistemimizin kanayan yaralarıdır. Özlük haklarının iyileştirilmemesi nedeniyle yaşam mücadelesi veren öğretmenlerimiz aynı zamanda çağdaş bilimsel eğitimden uzak, yazboz tahtasına dönen Milli Eğitim politikaları ve siyasi baskı altında mesleklerini icra etmeye çalışmaktadırlar. FETÖ ile mücadele bahanesiyle ilan edilen Olağanüstü Halin hukuksuz uygulamaları ve kanun hükmünde kararnameler ile muhalif kimliği ile tanınan akademisyenler ve sendika üyesi öğretmenler görevlerinden ihraç edilerek kıyıma uğratılmıştır. AKP tarafından yıllardır oyalanan ve ataması yapılmayan binlerce öğretmen, sözleşmeli öğretmenliğin tekrar uygulamaya konmasıyla birlikte bir kez daha hüsrana uğratılmıştır. Bu karanlık tablo karşısında umutsuzluğa yer yoktur. Kurtuluş, eğitimcilerin örgütlü mücadelesiyle olacaktır. Öğretmenlerimizin hiç yılmadan, umutsuzluğa düşmeden çağdaş bireyler yetiştirmeye devem edeceğine inancım tamdır. Bu yolda yaşamım boyunca ve tüm gücümle çalışacağımı ve öğretmenlerimizin yanında olacağımı tüm öğretmenlerimizin bilmesini isterim. Bu duygularla Öğretmenler Günü’nü kutluyor, başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizi minnet ve saygıyla anıyorum. CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu'nun Öğretmenler Günü Mesajı: Bir ülkenin yarınlarının şekillenmesinde, söz, karar ve yetki kullanarak etkili olacak olan bireyler, eğitim-öğretim kurumlarında bilgi, gelenek, görenekler, kültür, görgü, deneyim gibi değerlerle donatılarak çağdaş, uygar bir birey niteliği kazanırlar. Bu niteliklerini ekonomi, sosyal, siyasal, kültürel, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, çevre ve teknoloji hukuk, demokratik hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilmesi gibi daha pek çok alanlarda kullanarak ülkelerine hizmet ederler. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bunun için, eğitim ve öğretimi karanlıktan, yozluktan kurtararak, laik, demokratik temeller üzerinde biçimlendirmiş, bir seferberlik anlayışı içinde aydınlanma ve çağdaşlaşma projesi olarak kurumsallaştırmıştır. Bu projenin ortak adı Türk Milli Eğitimidir. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu adların hiç birisini içinde barındırmayan bir eğitim sistemi ve modeliyle karşı karşıyayız. Türk, milli ve eğitim sadece adlarıyla kaldı ama içerdiği anlamlar ne yazık ki yok edildi. Eğitimin merkezine siyasi ve ticari rant oturtuldu. Öğrenciyi, öğretmeni, veliyi, eğitimin fiziki ve diğer koşullarını hiçe sayan bir anlayış egemen kılındı. Eğitimin sayılmayacak kadar pek çok sorunu var. Ama en başta bu kurumun asli unsuru öğretmenlerimize aileleriyle birlikte layık oldukları bir ekonomik, sosyal yaşam olanakları sunulmalıdır. Onların örgütlenme, sendikal mücadele hakları, ülke sorunlarına, demokratik hak ve özgürlüklerin korunup gelişmesine katkı sunmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır. CHP olarak, bir öğretmen çocuğu ve bir dönem öğretmenlik yapmış bir milletvekili olarak, eğitimin bu ve benzerini sorunlarını biliyor ve bunun için mücadelemi ve çalışmalarımı sürdürüyorum. Bu vesileyle, başta bu kutsal mesleğin temel unsuru olan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, onlara sevgi, saygı ve selamlarımı yolluyorum. Başta Başöğretmen olarak bize çok şey öğreten, çok şey öğrendiğimiz Türk Milletinin Başöğretmeni Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetim Milli Eğitim Bakanı hemşerimiz Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Gültekin Gazioğlu ve diğer ebediyete intikal etmiş bütün öğretmenlerimizi, eğitimcilerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, emeklilik yaşamını sürdüren öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum. EDİRNE MİLLETVEKİLİ ERDİN BİRCAN’IN ÖĞRETMENLER GÜNÜ İLE İLGİLİ MESAJI 24 Kasım Öğretmenler Gününü içimiz buruk olarak kutlamaktayız. Cumhuriyetimizin teminatı nesilleri yetiştirecek olan öğretmenlerimiz hak ettikleri değeri görememektedir. Eğitimdeki çöküşün tüm yükü öğretmenlerimizin üzerine yıkılmıştır. AKP iktidarı 14 yılın sonunda eğitim sistemimizi çökertmiştir. Eğitimle ilgili en çok korktukları üç kelime; laik, bilimsel ve parasız eğitimdir. Eğitimi laiklikten, bilimsellikten ve her çocuğumuzun eşit olarak alacağı bir hizmet olmaktan çıkarmışlardır. Bilimsellikten uzaklaştırılan bir eğitim zaten milli eğitim niteliğini kaybetmiştir. Laik eğitim, eğitimin milliliğinin ve bilime dayalı olmasının da baş desteğidir. Türkiye uluslararası eğitim ölçümlerinde en gerilerde yer almaktadır. Bir ülkenin geleceğini karatmak istiyorsanız AKP’nin eğitim politikalarını o ülkede uygulamanız yeterlidir. Cumhuriyetimizi kuranlar bize ne kadar güçlü bir cumhuriyet bırakmışlardır ki bu yıkıma direnmiştir. Eğitim sistemini yok etmek için yoğun çaba harcayan AKP, öğretmen atama sistemini de rezil etmiştir. Atamalarda tek ölçüt yandaşlıktır. Hiçbir liyakat gözetilmemektedir. Öğretmen alımlarında getirilen mülakat sistemi tam bir rezalettir. Tek bir objektif ölçü olmadan öğretmen alımı yapılmış, hak eden binlerce aday mağdur edilmiştir. Bugün, bizler için en değerli varlıklar olan öğretmenlerimiz maddi ve manevi açıdan itibarsızlaştırılmaktadır. Hak ettiklerinin çok altında ücretlerle çalışmak ve öğrencilerine bir şeyler kazandırmak için çalışan öğretmenlerimizin saygınlıkları da azaltılmaya çalışılmaktadır. Atanmayı bekleyen öğretmenler bir yanda öğretmenlerini bekleyen çocuklarımız diğer yandadır. Eğitim sistemi bu kadar çürümüşken ülkede düzgün giden bir şeylerin olması mümkün değildir. Terörün önünü alamazsınız, ekonominiz sıkışır, içerde ve dışarda yaptığınız yanlışlarının bedelini halkınıza ödetirsiniz. Cumhuriyetimizi yarınlara taşıyacak, Atatürk’e layık olacaksak bunu öğretmenlerimizi hak ettikleri yere getirerek başarabiliriz. Bugün öğretmenler gününü buruk kutluyoruz. Ancak AKP’nin iktidardan gittiği gün öğretmenlerimizin bayramı olacaktır. Öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarken; bize bu güzel ülkeyi armağan eden başöğretmenimiz Atatürk’ü, çocuklarımıza bir harf öğretebilmek için çalışırken şehit edilen öğretmenlerimizi minnet ve şükranla anıyorum. CHP MANİSA MİLLETVEKİLİ MAZLUM NURLU'NUN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI “Çocukların Yeri, Öğretmenlerinin Yanıdır” Tüm öğretmenlerimizin, 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyorum. Bu gün, 24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri ile büyük önder Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul ettiği, yani ulusal aydınlanmanın başladığı gündür. Aydınlanma devriminin mimarı öğretmenlerimiz; aklın, bilginin, çağdaşlığın, sevginin ve barışın öncüleri olarak toplumun bütün kesimlerine yol gösteren önder ve örnek insanlar olmuşlardır. Bu nedenle öğretmenlerimiz, özverili ve idealist yapılarıyla tüm dünyadaki öğretmenler gibi onurlu bir yere sahiptir. Fakat öğretmenlerimizin çabalarına karşın, ilköğretimden üniversiteye kadar, bütün eğitim sistemini altüst edilmiş ve eğitimde onarılması güç yaralar açılmıştır. Bu durum öğrencileri ve öğretmenleri de olumsuz etkilemiştir. 4+4+4 sistemi çökmüş, taşımalı eğitim sorunları yüzünden öğrenciler yollarda perişan olmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı ders kitabı dağıtımını hala başarabilmiş değildir. Kanayan yara haline gelen atanmayan öğretmenlerin sorunları her geçen gün artmaktadır. Darbe bahanesiyle FETÖ'cü olmayan binlerce öğretmen kanun hükmünde kararnameler ile işten atılmakta, keyfi olarak açığa alınmakta, böylece tüm çalışanlar üzerinde baskı kurulmaya çalışılmaktadır. Hepsinden önemlisi, okul çağındaki küçük kız çocuklarının öğretmenlerinden koparılarak zorla evlendirildiği, çocuk istismarından ceza alanların affedilmeye çalışıldığı bir kötü bir dönemi yaşıyoruz. Bunun sorumlusu, lise çağındakilerin evlenme yasağını kaldıran, dinci vakıflarda ve okullarda çocuk tecavüzlerine ses çıkarmayarak bunlara cesaret veren bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu çağda Meclis çatısı altında bunları tartışıyor olmaktan duyduğum üzüntüyü ifade etmek isterim. Cumhuriyet Halk Partisi ve Manisa Milletvekili olarak, okul çağındaki çocukların yerinin öğretmenlerinin yanı olduğunu ve öğretmenlerin çocuklara daha fazla sahip çıkması gerektiğini belirterek, bu mücadeleyi veren çağdaş, demokrat, aydın eğitimcilerin her zaman yanlarında olacağımın bilinmesini isterim. Aklın ve bilimin egemenliğine dayanan, çağdaş eğitim sisteminin kalıcı olması dileğiyle, tüm öğretmenlerimizle birlikte atanamayan öğretmenlerimizin de 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor sevgi ve saygılar sunuyorum.