Özellikle son iki yıldır devam eden ekonomik kriz ve pandemiyle birlikte son birkaç aydır Türkiye gündemini meşgul eden mafya-siyaset-iş dünyası ağında ortaya atılan vahim iddialar, iğrenç ilişkiler, çıkar grupları ve her alanda inanılmaz kötü yönetilen Türkiye ile birlikte her anlamda dejenerasyon yaşanıyor.
Aslında ülke olarak bizim ihtiyaç duyduğumuz tek şey "Güzel Ahlaktır" Ahlaklı insan vicdanlı ve adil olur. Nitekim yitirilen toplumsal değerler geri kazanılmaz ve dejenerasyon devam ederse, ülke daha da karanlık dolu günlere teslim olur. O bakımdan hepimize büyük görevler düşüyor. Önce kendi evimizin önünü süpürmeliyiz. Özellikle siyasetçiler tavır ve davranışlarıyla topluma örnek olmalı. Toplumun özlediği temel değer yargılarını tekrardan önce kendi çevresine ve sonra tüm Türkiye'ye aşılamalı. Ancak bu yolla ahlaklı insan, temiz toplum, saydam, adil ve hesap verebilen bir yapı inşa edile bilinir. Biz toplum olarak bir an önce ahlakı tesis etmenin yoluna bakalım.
1980 Askeri faşist darbesinden bu yana devam eden ahlak erozyonu, siyasilerin ve çıkar gruplarının kısa yoldan para kazanma hırsı AKP'nin iktidara gelmesiyle tavan yapmış durumda. Ortaya atılan iddialar yenilir, yutulur cinsten değil. Ortada milyonlarca lira paralar dönüyor. Birileri asparagas haberlerle kumpas kurup mafya ve nüfuzlu kişilerin desteğiyle birilerinin malına ve parasına çöküyor. İşin enteresan olan tarafı ise ortaya atılan iddiaları yargı tarafı görmezden gelip üç maymunu oynuyor (görmedim, duymadım, bilmiyorum). Ortaya atılan bu çirkin iddialar bizim ülkemizde değil de adeta başka bir ülke de cereyan ediyor gibi kafalar kumun içinde gömülü durumda. İnsan hayret ediyor, çöküntü ve erozyon devletin birçok kurumunda almış başını gidiyor.
Ülkede bütün bunlar yaşanırken beyefendi çıkıp şahlanıyoruz, uzaya çıkıyoruz, yerli uçak yapıyoruz, ortalama 6 ayda kesin bir yerde gaz veya petrol buluyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor, dış güçlerin oyunu gibi zırvalarla algı yaratıp, ülkenin belli bir bölümünü konsolide ediyor. Olan benim güzel ülkemin güzel insanına oluyor. Dünyaya bir kere gelme hakkımız olduğunu düşünürsek, bunun zamanına denk geldiğim için kendimi çok bahtsız olarak nitelendiriyorum. :)